Ra'
Forum Master
- Katılım
- 25 Şubat 2025
- Mesajlar
- 821
- Tepkime puanı
- 74
- Puan
- 28
Piri Reis Haritası’nın Gizemleri: Henüz Keşfedilmemiş Kıtalar Piri Reis Haritalarında, Piri Reis Haritalarındaki Antarktika Dağları, Piri Reis Haritaları Uzaydan mı Çizildi?, Piri Reis Haritaları Çalındı mı?, Amerika’daki Kitab-ı Bahriye Nüshası, Piri Reis Kimdir – Hayatı Hakkında Bilinenler…
18. yüzyılın başlarında, Topkapı Sarayında, Osmanlı donanmasının Amirali Piri Reis’e ait birçok eski harita bulunmuştu. Berlin Devlet Kütüphanesi’nde saklanan ve Akdeniz’le Lût gölü çevresini tam olarak gösteren atlaslar da yine Piri Reis’e aitti.
Henüz Keşfedilmemiş Kıtalar Piri Reis Haritalarında
Bir süre önce bütün bu haritalar incelenmek üzere Amerikalı haritacı Arlington H. Mallery’e verildi. Mallery, yaptığı incelemelerin sonucunda; bütün coğrafi konuların Piri Reis’in haritalarında mevcut olduğunu ancak gerçek yerlerinde bulunmadıklarını söyledi. Bunun nedenini anlayabilmek için Amerikan donanması haritacılarından Walters’tan yardım istedi. Walters ve Mallery, uzun ve zorlu bir çalışma sürecinin ardından; haritaları, modern bir küre üzerinde uygulamayı başardılar.
Ortaya çıkan sonuç bilim çevrelerinde sarsıntıya yol açtı: Haritalar kesinlikle doğru çizilmişti. Üstelik Piri Reis haritaları sadece Akdeniz ve Lüt gölü çevresini göstermekle kalmıyor, çizildikleri dönemde henüz tam olarak keşfedilmemiş olan Kuzey ve Güney Amerika kıyılarını hatta Antarktika kıtasının ana hatlarını da çiziyordu. İşin daha da ilginci; Piri Reis’in haritalarında; yalnız kıtaların dış hatları deği, dağ sıraları, zirveler, adalar, nehirler ve ovalar kusursuz bir doğrulukla gösteriliyordu.
Piri Reis Haritalarındaki Antarktika Dağları
Jeofizik yılı olan 1957’de; Piri Reis Haritaları, hem Weston Gözlemevi yönetmeni hem de Birleşik Devletler Donanması haritacısı olan Cizvit Rahibi Lineham’a verildiler. Lineham, titiz araştırmalardan sonra haritaların akıl almaz ölçüde doğru olduklarını, üstelik o günlerde bile doğru dürüst keşfedilmemiş bölgeleri açıkça gösterdiklerini bildirdi.
İşin en akıl almaz yanı, haritalarda ayrıntılarıyla görülen Antarktika dağlarıydı. Çünkü bu dağlar 1952 yılında, ses yansıtıcı araçlarla keşfedilebilmişti. Daha önce varlıkları bilinmiyordu ve Antarktika tarih boyunca hep buzlarla kaplı kalmıştı!
Piri Reis Haritaları Uzaydan mı Çizildi?
Prof. CharlesH. Hapgood ve matematikçi W. Strachan’ın Piri Reis Haritaları üzerinde yaptıkları çalışmalarsa daha da esrarengiz bazı bilgileri açığa çıkardı. Uydulardan çekilmiş dünya fotoğrafları, Piri Reis’in haritalarıyla karşılaştırılınca ortaya şaşırtıcı bir benzerlik çıkmış. Bilim adamları bu haritaların asıllarının çok yükseklerden çekilmiş fotoğraflar oldukları sonucuna varmışlar. Peki bu durum nasıl açıklanıyor?
Bir uzay mekiği Kahire’nin tam üstünde fakat çok yükseklerde uçarken fotoğraf makinesini aşağıya doğrultuyor. Film banyo edilince ortaya şöyle bir görüntü çıkıyor: Kahire merkez olmak üzere, 5.000 kilometrelik bir dairenin içinde kalan bölgeler, doğru olarak görünmekte. Çünkü bu bölgeler merceğin tam altına gelmiştir. Ancak resmin merkezinden uzaklaştıkça ülkeler ve kıtalar büzülmeye, gerçek biçimlerini yitirmeye başlıyorlar.
Bunu nedeni Dünya’nın küre biçiminde olması. Dünyanın küre biçiminde olması sebebiyle merkezden uzaklaşıldıkça kıtalar “Aşağı doğru batmaktadır”! Şöyle ki Güney Amerika, uzunlamasına bir büzülme göstermektedir. Aynı büzülme; Piri Reis’in haritalarında ve A.B.D. uydularından çekilen fotoğraflarda da var.
Yani anlayacağınız Piri Reis haritalarının sahip oldukları mükemmellikte yapılabilmeleri için çok ileri bir tekniğin bulunması gerekiyordu… Havadan üstelik çok yükseklerden fotoğraf çekebilecek seviyeye ulaşmış gelişmiş bir teknoloji!
Haritaların çizildiği dönemlerde böyle bir teknoloji bulunmadığına göre, ne yolla çizildiklerini nasıl açıklayacağız?
Piri Reis’in haritaları, kuşkusuz asıllarının kopyasının, kopyasının, kopyasıydı. Bununla birlikte, asılları olduğunu ve on sekizinci yüzyılda çizildiklerini kabul etsek bile, nasıl çizildikleri yolunda en ufak bir açıklama yapamayız. Çünkü onları çizen kimse ya da kimselerin, uçabilmeleri ve fotoğraf çekmesini bilmeleri gerekmektedir! Piri Reis’in de kalyonlarından başka bir aracı olmadığına göre…
Piri Reis Haritaları Çalındı mı?
Piri Reis’in haritaları hakkında uzaydan çekilen fotoğraflar aracılığıyla çizildiği yahut cinlerin yardımıyla yapıldıkları gibi bazı aşırı senaryolar mevcut bulunsa da bunların yanı sıra daha somut bazı başka iddialar da mevcut. Nasıl çizildikleri hususu kadar, haritaların orijinalleri ve tarihi kopyalarının akıbetleri de önemli. Çizimlerine dair spekülasyonlar bir tarafa, bu haritalar ülkemizin kültürel birikimi, tarihi ve tanıtımı açısından eşsiz öneme sahipler. Sırf bu yüzden bile çalınma iddialarının üzerinde, yapılış efsanelerinin üzerinde durduğumuzdan daha öncelikle ve ısrarla durmamız gerekiyor.
Amerika’daki Kitab-ı Bahriye Nüshası
Aslında Piri Reis haritalarının kahir ekseriyetini içeren en önemli eser Piri Reis’in haritalarını derlediği “Kitab-ı Bahriye”. Piri Reis, bu eserini; ilk kez 1521 yılında hazırladı ve 1524-1525 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman’a arz etmek üzere yeniden gözden geçirdi. Eserin son hali 434 sayfa ve 290 haritadan oluşuyordu.
Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye'sinden Bir Sayfa: Dünya Haritası
Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sinden Bir Sayfa: Dünya Haritası
Kitab-ı Bahriye’de çeşitli haritaların yanı sıra denizcilik bilgileri, koylar, sahiller ve coğrafi diğer birçok bilgi de yer alıyordu. Şu anda kitabın kaç nüshasının günümüze ulaşabildiği hususunda muhtelif iddialar mevcut.
Bunlardan en bilinenlerinden biri Amerika’da The Walters Art Museum’da “Book on Navigation” ismiyle sergileniyor. “W.658” envanter numarasına sahip. Kitab-ı Bahriye‘nin bu nüshası 1525 tarihli nüshaların birinden 17.yüzyılda çoğaltılan kopyalardan biri. 1931 yılında müze koleksiyonuna bağış yoluyla dahil olmuş. Ancak üzerindeki muhtelif vakıf ve şahıs (ki biri Osmanlı Sultanı) mühründen anlaşıldığı kadarıyla Ayasofya Kütüphanesinden çalınma yoluyla (tahminen 1800’lerin son yıllarında) Amerika’ya ulaşmış.
İkinci önemli çalıntı iddiası ise daha vahim görünüyor. 1987 yılında Amerika’da düzenlenen Muhteşem Süleyman sergisine götürülen meşhur Piri Reis Haritası’nın bir daha geri gelmediği iddia ediliyor. İstanbul Topkapı Sarayı’ndan özel korumalarla Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait 210 parça mücevher, taht, değerli kılıç, vazo, el yazması kitaplar, kaftanlar, halılar vb. tarihi eser 25 Ocak 1987 tarihinde Washington’da Ulusal Sanat Galerisi’nde sergilenmek üzere gönderilmiş. Sergisi için Topkapı Sarayı’ndan giden tarihî eserler 1987 yılı Mayıs ortalarına kadar Washington’da kalmış, Temmuz ayında Chicago’da ve son olarak Ekim ayında New York’ta sergilenmiş.
Ancak çeşitli kişi ve çevrelerce Piri Reis haritasının bu sergiden bir daha geri gelmediği ve Topkapı Sarayı’ndaki haritanın sahte olduğu iddiaları dillendirilmekte. Orijinalinin ise NASA tarafından saklandığı dahi ileri sürülmekte. Hatta Piri Reis’in 1513’te çizdiği ve denizcilik tarihine geçen dünya haritasının orijinalinin akıbetine dair 2013 yılında Meclis’e CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, tarafından bir soru önergesi dahi verilmiş.
Piri Reis Kimdir – Hayatı
(1465-1470 Gelibolu – 1554, Kahire), Osmanlı denizci ve kartografı. Asıl adı Muhyiddin Piri Bey’dir. Amerika’yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır.
Karamanlı bir ailenin çocuğu olan Ahmet Muhyiddin Pîrî’nin ailesi II. Mehmed devrinde sultanın emri ile Karaman’dan İstanbul’a göç ettirilen ailelerdendir. Aile bir süre İstanbul’da yaşamış, sonra Gelibolu’ya göç etmiştir. Babası Karamanlı Hacı Mehmet, amcası ise ünlü denizci Kemal Reis’tir.
Denizciliğe Başlaması
Denizciliğe amcası Kemal Reis’in yanında başladı. 1487-1493 yılları arasında birlikte Akdeniz’de korsanlık yaptılar. 1486 yılında İspanya’da Müslümanların hakimiyetindeki son şehir Gırnata’da katliama uğrayan Müslümanlar Osmanlı Devleti’nden yardım isteyince o yıllarda deniz aşırı sefere çıkacak donanması bulunmayan Osmanlı Devleti, Kemal Reis’i Osmanlı Bayrağı altında İspanya’ya gönderdi. Bu sefere katılan Piri Reis, amcası ile birlikte müslümanları İspanya’dan Kuzey Afrika’ya taşıdı.
Donanmanın Hizmetine Girişi
Venedik üzerine sefer hazırlığına girişen II. Bayezid’in Akdeniz’de korsanlık yapan denizcileri Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine 1494’te amcası ile birlikte İstanbul’da sultanın huzuruna çıktı ve birlikte donanmanın resmi hizmetine girdiler.
Pîrî Reis, Osmanlı Donanması’nın Venedik Donanması’na karşı sağlamaya çalıştığı deniz kontrolü mücadelesinde Osmanlı donanmasında gemi komutanı olarak yer aldı, böylece ilk kez savaş kaptanı oldu. Yaptığı başarılı savaşların sonucunda Venedikliler barış istediler ve iki devlet arasında bir barış anlaşması yapıldı. Pîrî Reis, 1495-1510 yıllarında İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli, Rodos gibi deniz seferlerinde görev aldı.
Piri Reis Haritası
Barbaros Kardeşler’in idaresi altındaki donanmada hala oğlu Muhiddin Reis ile Akdeniz’de bazı seferlere çıktıysa da daha çok Gelibolu’da kalıp haritaları ve kitabı üzerinde çalıştı. Bu haritalardan ve kendi gözlemlerinden yararlanarak 1513 tarihli ilk dünya haritasını çizdi. Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika’nın batısı ile yeni dünya Amerika’nın doğu kıyılarını kapsayan üçte birlik parça, bu haritanın günümüzde elde bulunan bölümüdür. Bu haritayı dünya ölçeğinde önemli kılan, günümüze kalmamış olan Kristof Kolomb’un Amerika haritasındaki bilgileri içeriyor olması rivayetidir.
İskenderiye’nin ele geçirilmesinde gösterdiği başarılar ile sultanın takdirini kazandı ve sefer sırasında haritasını sultana sundu. Günümüzde bu haritanın bir parçası mevcuttur, diğer parçası kayıptır. Bazı tarihçilere göre, Osmanlı sultanı dünya haritasına bakmış ve “Dünya ne kadar küçük…” demiştir. Sonra da, haritayı ikiye bölmüş ve “biz doğu tarafını elimizde tutacağız..” demiştir.. Sultan, daha sonra 1929’da bulunacak olan diğer yarıyı atmıştır. Bazı kaynaklarca, günümüzde bulunamamış olan doğu yarısını, Hint Okyanusu’nun ve onun Baharat Yolu’nun kontrolünü ele geçirmek için Sultanın yapacağı muhtemel bir sefer için kullanmak istediği bile iddia edilmektedir.
Pîrî Reis, 1523’deki Rodos seferi sırasında da Osmanlı Donanması’na katıldı. 1524’te Mısır seyrinde kılavuzluğunu yaptığı sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa’nın takdiri ve desteğini kazanınca, 1525’te gözden geçirdiği Kitab-ı Bahriye’sini İbrahim Paşa aracılığıyla Kanuni’ye sundu.1528’de, ilkinden daha geniş içerikli ve detaylı ikinci dünya haritasını çizdi.
Hayatının Son yılları
1533 yılında; Barbaros Hayreddin Paşa, Kaptan-ı Derya olunca Pîrî Reis de Derya Sancak Beyi (Tümamiral) unvanını aldı. Barbaros’un 1546 yılındaki ölümünün ardından Mısır Kaptanlığı (Hint Denizleri Kaptanlığı da denilirdi) yaptı. Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi’ndeki deniz görevlerinde yaşlandı. Osmanlı donanmasında yaptığı son görev; idamıyla sonuçlanan Mısır Kaptanlığı oldu (1554 – Kahire).
Alinti
18. yüzyılın başlarında, Topkapı Sarayında, Osmanlı donanmasının Amirali Piri Reis’e ait birçok eski harita bulunmuştu. Berlin Devlet Kütüphanesi’nde saklanan ve Akdeniz’le Lût gölü çevresini tam olarak gösteren atlaslar da yine Piri Reis’e aitti.
Henüz Keşfedilmemiş Kıtalar Piri Reis Haritalarında
Bir süre önce bütün bu haritalar incelenmek üzere Amerikalı haritacı Arlington H. Mallery’e verildi. Mallery, yaptığı incelemelerin sonucunda; bütün coğrafi konuların Piri Reis’in haritalarında mevcut olduğunu ancak gerçek yerlerinde bulunmadıklarını söyledi. Bunun nedenini anlayabilmek için Amerikan donanması haritacılarından Walters’tan yardım istedi. Walters ve Mallery, uzun ve zorlu bir çalışma sürecinin ardından; haritaları, modern bir küre üzerinde uygulamayı başardılar.
Ortaya çıkan sonuç bilim çevrelerinde sarsıntıya yol açtı: Haritalar kesinlikle doğru çizilmişti. Üstelik Piri Reis haritaları sadece Akdeniz ve Lüt gölü çevresini göstermekle kalmıyor, çizildikleri dönemde henüz tam olarak keşfedilmemiş olan Kuzey ve Güney Amerika kıyılarını hatta Antarktika kıtasının ana hatlarını da çiziyordu. İşin daha da ilginci; Piri Reis’in haritalarında; yalnız kıtaların dış hatları deği, dağ sıraları, zirveler, adalar, nehirler ve ovalar kusursuz bir doğrulukla gösteriliyordu.
Piri Reis Haritalarındaki Antarktika Dağları
Jeofizik yılı olan 1957’de; Piri Reis Haritaları, hem Weston Gözlemevi yönetmeni hem de Birleşik Devletler Donanması haritacısı olan Cizvit Rahibi Lineham’a verildiler. Lineham, titiz araştırmalardan sonra haritaların akıl almaz ölçüde doğru olduklarını, üstelik o günlerde bile doğru dürüst keşfedilmemiş bölgeleri açıkça gösterdiklerini bildirdi.
İşin en akıl almaz yanı, haritalarda ayrıntılarıyla görülen Antarktika dağlarıydı. Çünkü bu dağlar 1952 yılında, ses yansıtıcı araçlarla keşfedilebilmişti. Daha önce varlıkları bilinmiyordu ve Antarktika tarih boyunca hep buzlarla kaplı kalmıştı!
Piri Reis Haritaları Uzaydan mı Çizildi?
Prof. CharlesH. Hapgood ve matematikçi W. Strachan’ın Piri Reis Haritaları üzerinde yaptıkları çalışmalarsa daha da esrarengiz bazı bilgileri açığa çıkardı. Uydulardan çekilmiş dünya fotoğrafları, Piri Reis’in haritalarıyla karşılaştırılınca ortaya şaşırtıcı bir benzerlik çıkmış. Bilim adamları bu haritaların asıllarının çok yükseklerden çekilmiş fotoğraflar oldukları sonucuna varmışlar. Peki bu durum nasıl açıklanıyor?
Bir uzay mekiği Kahire’nin tam üstünde fakat çok yükseklerde uçarken fotoğraf makinesini aşağıya doğrultuyor. Film banyo edilince ortaya şöyle bir görüntü çıkıyor: Kahire merkez olmak üzere, 5.000 kilometrelik bir dairenin içinde kalan bölgeler, doğru olarak görünmekte. Çünkü bu bölgeler merceğin tam altına gelmiştir. Ancak resmin merkezinden uzaklaştıkça ülkeler ve kıtalar büzülmeye, gerçek biçimlerini yitirmeye başlıyorlar.
Bunu nedeni Dünya’nın küre biçiminde olması. Dünyanın küre biçiminde olması sebebiyle merkezden uzaklaşıldıkça kıtalar “Aşağı doğru batmaktadır”! Şöyle ki Güney Amerika, uzunlamasına bir büzülme göstermektedir. Aynı büzülme; Piri Reis’in haritalarında ve A.B.D. uydularından çekilen fotoğraflarda da var.
Yani anlayacağınız Piri Reis haritalarının sahip oldukları mükemmellikte yapılabilmeleri için çok ileri bir tekniğin bulunması gerekiyordu… Havadan üstelik çok yükseklerden fotoğraf çekebilecek seviyeye ulaşmış gelişmiş bir teknoloji!
Haritaların çizildiği dönemlerde böyle bir teknoloji bulunmadığına göre, ne yolla çizildiklerini nasıl açıklayacağız?
Piri Reis’in haritaları, kuşkusuz asıllarının kopyasının, kopyasının, kopyasıydı. Bununla birlikte, asılları olduğunu ve on sekizinci yüzyılda çizildiklerini kabul etsek bile, nasıl çizildikleri yolunda en ufak bir açıklama yapamayız. Çünkü onları çizen kimse ya da kimselerin, uçabilmeleri ve fotoğraf çekmesini bilmeleri gerekmektedir! Piri Reis’in de kalyonlarından başka bir aracı olmadığına göre…
Piri Reis Haritaları Çalındı mı?
Piri Reis’in haritaları hakkında uzaydan çekilen fotoğraflar aracılığıyla çizildiği yahut cinlerin yardımıyla yapıldıkları gibi bazı aşırı senaryolar mevcut bulunsa da bunların yanı sıra daha somut bazı başka iddialar da mevcut. Nasıl çizildikleri hususu kadar, haritaların orijinalleri ve tarihi kopyalarının akıbetleri de önemli. Çizimlerine dair spekülasyonlar bir tarafa, bu haritalar ülkemizin kültürel birikimi, tarihi ve tanıtımı açısından eşsiz öneme sahipler. Sırf bu yüzden bile çalınma iddialarının üzerinde, yapılış efsanelerinin üzerinde durduğumuzdan daha öncelikle ve ısrarla durmamız gerekiyor.
Amerika’daki Kitab-ı Bahriye Nüshası
Aslında Piri Reis haritalarının kahir ekseriyetini içeren en önemli eser Piri Reis’in haritalarını derlediği “Kitab-ı Bahriye”. Piri Reis, bu eserini; ilk kez 1521 yılında hazırladı ve 1524-1525 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman’a arz etmek üzere yeniden gözden geçirdi. Eserin son hali 434 sayfa ve 290 haritadan oluşuyordu.
Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye'sinden Bir Sayfa: Dünya Haritası
Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sinden Bir Sayfa: Dünya Haritası
Kitab-ı Bahriye’de çeşitli haritaların yanı sıra denizcilik bilgileri, koylar, sahiller ve coğrafi diğer birçok bilgi de yer alıyordu. Şu anda kitabın kaç nüshasının günümüze ulaşabildiği hususunda muhtelif iddialar mevcut.
Bunlardan en bilinenlerinden biri Amerika’da The Walters Art Museum’da “Book on Navigation” ismiyle sergileniyor. “W.658” envanter numarasına sahip. Kitab-ı Bahriye‘nin bu nüshası 1525 tarihli nüshaların birinden 17.yüzyılda çoğaltılan kopyalardan biri. 1931 yılında müze koleksiyonuna bağış yoluyla dahil olmuş. Ancak üzerindeki muhtelif vakıf ve şahıs (ki biri Osmanlı Sultanı) mühründen anlaşıldığı kadarıyla Ayasofya Kütüphanesinden çalınma yoluyla (tahminen 1800’lerin son yıllarında) Amerika’ya ulaşmış.
İkinci önemli çalıntı iddiası ise daha vahim görünüyor. 1987 yılında Amerika’da düzenlenen Muhteşem Süleyman sergisine götürülen meşhur Piri Reis Haritası’nın bir daha geri gelmediği iddia ediliyor. İstanbul Topkapı Sarayı’ndan özel korumalarla Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait 210 parça mücevher, taht, değerli kılıç, vazo, el yazması kitaplar, kaftanlar, halılar vb. tarihi eser 25 Ocak 1987 tarihinde Washington’da Ulusal Sanat Galerisi’nde sergilenmek üzere gönderilmiş. Sergisi için Topkapı Sarayı’ndan giden tarihî eserler 1987 yılı Mayıs ortalarına kadar Washington’da kalmış, Temmuz ayında Chicago’da ve son olarak Ekim ayında New York’ta sergilenmiş.
Ancak çeşitli kişi ve çevrelerce Piri Reis haritasının bu sergiden bir daha geri gelmediği ve Topkapı Sarayı’ndaki haritanın sahte olduğu iddiaları dillendirilmekte. Orijinalinin ise NASA tarafından saklandığı dahi ileri sürülmekte. Hatta Piri Reis’in 1513’te çizdiği ve denizcilik tarihine geçen dünya haritasının orijinalinin akıbetine dair 2013 yılında Meclis’e CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, tarafından bir soru önergesi dahi verilmiş.
Piri Reis Kimdir – Hayatı
(1465-1470 Gelibolu – 1554, Kahire), Osmanlı denizci ve kartografı. Asıl adı Muhyiddin Piri Bey’dir. Amerika’yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır.
Karamanlı bir ailenin çocuğu olan Ahmet Muhyiddin Pîrî’nin ailesi II. Mehmed devrinde sultanın emri ile Karaman’dan İstanbul’a göç ettirilen ailelerdendir. Aile bir süre İstanbul’da yaşamış, sonra Gelibolu’ya göç etmiştir. Babası Karamanlı Hacı Mehmet, amcası ise ünlü denizci Kemal Reis’tir.
Denizciliğe Başlaması
Denizciliğe amcası Kemal Reis’in yanında başladı. 1487-1493 yılları arasında birlikte Akdeniz’de korsanlık yaptılar. 1486 yılında İspanya’da Müslümanların hakimiyetindeki son şehir Gırnata’da katliama uğrayan Müslümanlar Osmanlı Devleti’nden yardım isteyince o yıllarda deniz aşırı sefere çıkacak donanması bulunmayan Osmanlı Devleti, Kemal Reis’i Osmanlı Bayrağı altında İspanya’ya gönderdi. Bu sefere katılan Piri Reis, amcası ile birlikte müslümanları İspanya’dan Kuzey Afrika’ya taşıdı.
Donanmanın Hizmetine Girişi
Venedik üzerine sefer hazırlığına girişen II. Bayezid’in Akdeniz’de korsanlık yapan denizcileri Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine 1494’te amcası ile birlikte İstanbul’da sultanın huzuruna çıktı ve birlikte donanmanın resmi hizmetine girdiler.
Pîrî Reis, Osmanlı Donanması’nın Venedik Donanması’na karşı sağlamaya çalıştığı deniz kontrolü mücadelesinde Osmanlı donanmasında gemi komutanı olarak yer aldı, böylece ilk kez savaş kaptanı oldu. Yaptığı başarılı savaşların sonucunda Venedikliler barış istediler ve iki devlet arasında bir barış anlaşması yapıldı. Pîrî Reis, 1495-1510 yıllarında İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli, Rodos gibi deniz seferlerinde görev aldı.
Piri Reis Haritası
Barbaros Kardeşler’in idaresi altındaki donanmada hala oğlu Muhiddin Reis ile Akdeniz’de bazı seferlere çıktıysa da daha çok Gelibolu’da kalıp haritaları ve kitabı üzerinde çalıştı. Bu haritalardan ve kendi gözlemlerinden yararlanarak 1513 tarihli ilk dünya haritasını çizdi. Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika’nın batısı ile yeni dünya Amerika’nın doğu kıyılarını kapsayan üçte birlik parça, bu haritanın günümüzde elde bulunan bölümüdür. Bu haritayı dünya ölçeğinde önemli kılan, günümüze kalmamış olan Kristof Kolomb’un Amerika haritasındaki bilgileri içeriyor olması rivayetidir.
İskenderiye’nin ele geçirilmesinde gösterdiği başarılar ile sultanın takdirini kazandı ve sefer sırasında haritasını sultana sundu. Günümüzde bu haritanın bir parçası mevcuttur, diğer parçası kayıptır. Bazı tarihçilere göre, Osmanlı sultanı dünya haritasına bakmış ve “Dünya ne kadar küçük…” demiştir. Sonra da, haritayı ikiye bölmüş ve “biz doğu tarafını elimizde tutacağız..” demiştir.. Sultan, daha sonra 1929’da bulunacak olan diğer yarıyı atmıştır. Bazı kaynaklarca, günümüzde bulunamamış olan doğu yarısını, Hint Okyanusu’nun ve onun Baharat Yolu’nun kontrolünü ele geçirmek için Sultanın yapacağı muhtemel bir sefer için kullanmak istediği bile iddia edilmektedir.
Pîrî Reis, 1523’deki Rodos seferi sırasında da Osmanlı Donanması’na katıldı. 1524’te Mısır seyrinde kılavuzluğunu yaptığı sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa’nın takdiri ve desteğini kazanınca, 1525’te gözden geçirdiği Kitab-ı Bahriye’sini İbrahim Paşa aracılığıyla Kanuni’ye sundu.1528’de, ilkinden daha geniş içerikli ve detaylı ikinci dünya haritasını çizdi.
Hayatının Son yılları
1533 yılında; Barbaros Hayreddin Paşa, Kaptan-ı Derya olunca Pîrî Reis de Derya Sancak Beyi (Tümamiral) unvanını aldı. Barbaros’un 1546 yılındaki ölümünün ardından Mısır Kaptanlığı (Hint Denizleri Kaptanlığı da denilirdi) yaptı. Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi’ndeki deniz görevlerinde yaşlandı. Osmanlı donanmasında yaptığı son görev; idamıyla sonuçlanan Mısır Kaptanlığı oldu (1554 – Kahire).
Alinti